Hepsi bundan 12-13 sene öncesinde yaşandı ama inanın hala az da olsa izleri sürmekte. Boşuna efsane oyun yakıştırması yapılmıyor. CM 01 - 02, yaşı 30 ve üzerinde olan birçok futbolseverin başucu oyunuydu. Oyundan da ziyade en çok vaktini geçirdiği yaşamsal bir olaydı...

Ben çocukluğumdan bu yana Avrupa'da Bayern Münih sempatizanıyım ve bugün bu takımın teknik direktörlüğünü yapacağım. Bunu yaparken de tabii ki bazı prensiplerim olacak. Oyun asla save edilmeyecek yani ara ara dahi olsa kaydedilmeyecek. Add Manager kesinlikle yapılmayacak. Avrupa'nın prestijli takımlarından transfer yapılmayacak. Misal yukarıdaki 5 takım ve onlara yakın profildeki takımlardan futbolcu almayacağım. Hedef konusuna gelince zaten Bundesliga Şampiyonluğu benim gibi kariyerli biri için başarı olmayacağı için tek hedefim Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu...

- TÜM FOTOĞRAFLARI TIKLAYARAK BÜYÜTEBİLİRSİNİZ... -
Geniş kadromuzu üst tarafta görüyorsunuz. Savunmadan Kuffour'u Kasım ayında satış listesine koyduk ve daha önceki tecrübelerimizden dolayı hemen Newcastle Unıted teklif yaptı ve bizde Kleron Dyer ile takasını istedik. Onlar da her zamanki gibi kabul ettiler. Fakat Dyer geldiğinde hala 3 aylığına sakat ama taktik dizilişimizde çok önemli bir yere sahip olacak. Onun gibi sprinter ve hem hücum hem de savunma anlamında başka bir kanat oyuncusu sanırım yok (Sagnol da müzmin yedek olacak)...

Şampiyonlar Ligi'nde ilk grupları ikinci bitirmemizin zararını ikinci gruplarda gördük ve tam anlamıyla "ölüm grubu"na düştük. Barcelona, Arsenal ve Roma :)

Grubumuzda ilk maç; Rivaldo, Kluivert, Saviola'lı Barcelona deplasmanı. Böylesine bir ölüm grubunda Barcelona'dan 6 puan almak lazım ama ne mümkün. Zar zor 1 puanı (1-1) hanemize yazdırıyoruz ve Arsenal maçını bekliyoruz. O da ne? Arsenal 10 kişi kaldığı maçta "bir oyun klasiği"yle Almanya'dan beraberlik elde ederek bizi Roma gibi "kusursuz" bir takımın önüne atıyordu... İlk maçta Arsenal'in Londra'da Roma'yı 4-0 yenmesi ise bizim için iyi mi oldu, kötü mü oldu onu da zaman gösterecek...
Roma maçlarına 3 aylık bir zaman var ve şimdi lige konsantre zamanı. Ligde puan farkını açamasak da yeni yıla lider giriyoruz. Roma maçlarına kadar Dyer'in sakatlığı bitecek. Scholl, Effenberg ve Elber inanılmaz formdalar. Bommel, Jeremies ortasahanın etkili isimleri. Bekle bizi Roma, yakacağız seni :) 9 Ocak itibariyle 30 civarı maça çıktık. Sagnol sakatlandı ve yerine genç Hargreaves'i monte ettik ve çok iyi işler yaptı.

... ve işte budur. Roma'yı mabedinde yaktık. Maç öncesinde Scholl ve Pizarro gibi 2 as oyuncumuz sakattı. Onlarda ise Cafu yoktu. Scholl'un yokluğunda Kerr'i Bommel'in yanına koyduk, Effenberg'i de Scholl'un pozisyonunda oynattık. İlk yarıdan Kerr'in attığı golü maç boyu korumayı başardık ve 1-0 kazanarak altın değerinde bir galibiyet aldık. (Beyler kesinlikle maçtan önce oyunu save'lemiyorum) Rövanşa sakatlar da iyileşir kazanırsak Roma'yı saf dışı bırakırız...
Rövanşta Scholl ve Cafu iyileşip ilk 11'deki yerlerini aldılar. Oyuna atak yerine 'normal' pozisyonda başladık. İlk yarıdan yine Bommel'in asistinde Dyer'in golüyle öne geçtik. Kötü oynayan Effenberg'i 52'de çıkartıp Mark Kerr'i oyuna aldık. Yorulan Santa Cruz'un yerine genç yetenek Lunden'i sahaya sürdük ve skoru tekrar korumayı başarıp Roma'yı tarihe gömdük. Gönül ister ki, Roma ile gruptan çıkalım ve finalde tekrar karşılaşalım ama olmadı. Üzgünüm Totti, üzgünüm Batigol, üzgünüm Cafu :)

O kadar ballıyız ki çeyrek finalde Nantes çıktı karşımıza. Şimdilerde mazisini adeta mumla arayan Fransız ekibini geçmek normalde zor olmamalı, hadi bakalım...

Yarı finalde grup maçlarında bizi fazlasıyla zorlayan Arsenal ile eşleştik. İşimiz çok zor. Vieira, Henry ve diğerleri... Erken final gibi bir eşleşme. Her zamankinden daha fazla dikkatli olmalıyız... İlk maç sahamızda...


O da ne? Daha maçın başında Brezilyalı golcümüz Elber ile öne geçince ben artık bu iş "tamam" dedim. Devre bitmeden onlar Parlour ile beraberliği yakalayınca temkinli davranmaya başladım. Derken en kritik dakikada 45'te Kovac atılınca korktuğum başıma geldi. İkinci yarı çok stresli geçecekti belli olmuştu. İkinci yarının başında aynı senaryo ile tekrar Elber ile bir gol daha atınca attığım çığlıkları duymanızı isterdim. 10 kişiyiz ve deplasmanda 2-1 öndeyiz. Bundan iyisi olamazdı. Büyüksün ELBER...
Dakikalar geçmek bilmiyordu. Oyuncu değişiklikleri yaparak zaman kazanmaya çalışıyordum. Elenmem için onların 3 gol atması gerekiyordu. İyice savunmaya çekilmiştik. Derken o da ne? Önce 73'te savunmadan Sol Campbell, sonra da 78'de 'gizli golcü' Vieira ile onlar gol bulunca yine 'makus talih'im devreye mi girecek diye kara kara düşünmeye başladım. Kalan 12 dakikada yaptığım çeşitli taktik dizilişlerle oyunu soğutmaya çalıştım ve şansımın da yardımıyla 4.golü yemeyerek hak ettiğim şekilde finalde Lazio'nun rakibi oldum.

Daha 10.dakikada takımın en önemli isimlerinden Mehmet Scholl sakatlanınca 20'lik genç yetenek Mark Kerr'i oyuna alıp ortasaha kurgusunu değiştirerek 3'lü düzene geçtim. Amacım Lazio'yu orta alanda Kerr, Effenberg, Bommel ve Jeremies'le durdurmak ve kanatlardan Lizarazu ve Dyer'le gelip Elber ve Pizarro'ya yapacakları ortalarla gol aramaktı.

... ve sonunda Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu kazanıldı. Bayern Münih'i aldığım ilk sezon her zaman bu başarıyı elde edemeyebiliyorum. Bazen son dakika golü ile bazen kırmızı kart penaltılarla kaybettiğim çok yarı final ve final vardır ama bu defa şans benden yana oldu ve doğru stratejilerle Avrupa'nın 1 numaralı kupasının sahibi olduk.
Zaman zaman değişik takımlarla yine kariyer yapmaya ve yine buradan paylaşmaya devam edeceğim. Takipte kalın CM'ciler :)
İşte yıl sonu fotoğrafları...





Anılarımızı canlanırdınız çok teşekkürler, müthiş bir kariyer hikayesi olmuş...
YanıtlaSilMükemmel bir kariyer olmuş. Devamını bekliyoruz.
YanıtlaSilTabii ki, yeni kariyerle yakında burada olacağım. Siz konuları ve paylaşımları paylaşın yeter :)
SilYeni bir kariyer bekliyorum sabırsızlıkla.
Silİnanılmaz bir oyundu, gençliğimizi hatırlattınız
YanıtlaSilVay bee ne günlerdi...
YanıtlaSilGüzel. Yalnız birşey var. Bayern Münih de en güçlü 4-5 takımdan biri. Öyle ki; onlarla karşılama öncesi gönderdiğim. Scout kar "açıkçası Bayern Münih dünya çapında çok güçlü bir takım ve hiç bir zayıf noktaları yok. İşimiz çok zor" demiştir.
YanıtlaSil